Değerli Meslektaşlarım;
Bizler Acil Tıp Teknisyenleri Derneğinin temsilcileri olarak, omuzlarımızda büyük bir sorumluluk taşıyoruz. Meslek sevdasıyla çıktığımız bu yolda kader, bizlere sadece mesleğimizin ve meslektaşlarımızın değil acil sağlık camiasının da bayraktarlığını yapmayı nasip etti. Ve bugün artık sınırları mesleğimizi aşan bir misyona ve vizyona sahip bir sivil toplum örgütünün temsilcileriyiz.
Bir sivil toplum örgütünün ülkemizin her bölgesinde karşılık bulması ve temsil edilmesinin bambaşka bir manası bulunmaktadır. “Ankara’nın ötesine geçememek” ya da “Ankara’nın berisine gelememek” tartışmalarının yaşandığı bir dönemde Türkiye haritasının her tarafında dalgalanan bir STK bayrağı büyük önem taşımaktadır. Eğer Türkiye’nin her köşesinde var olmak gibi bir büyük ideali taşıyorsanız, sesinizin; siyasi fikri, düşüncesi ne olursa olsun herkesi kucaklayacak kadar gür, gönüllere nüfuz edecek kadar da berrak çıkması gerekiyor.
İşte ATT DER böyle bir sivil toplum kuruluşu. Sağlık sistemi içerisinde yer alan diğer meslek grupları tarafından da yakından takip edilen ve takdir edilen bir sivil toplum kuruluşu. Çünkü ATT DER mesleki çıkarlarını elde etmek için her yolu mubah gören bir anlayış yerine vicdanlar da karşılık bulacak “mesleki ahlak” kavramını temsil etmektedir. “Herkesin konumuna saygı prensibi” meseleler karşısındaki ilkeli tutumumuzun bir anahtarı adeta. Gönlümüzün derinliklerinde meslek ve ülke sevdasının gölgesinde büyüttüğümüz bu hizmet yürüyüşü; ortak paydası meslek olan bütün sağlık çalışanlarını ve ortak paydası memleket olan bütün insanları kucaklamakta ve sesimiz bir çığlığa dönüşmektedir.
Niyetimiz halis duygularla mesleğimize, sağlık sistemine ve ülkemize hizmet etmektir. Bunu yaparken her türlü şahsi menfaat ve çıkarı ayaklarımızın altına alarak halis ve temiz duyguların kirlenmesine fırsat vermemek en önemli sınavımızdır. Ve bu uzun ve meşakkatli yolculukta hiçbir kurum ya da kişi ne rakibimizdir ne de hasmımız. Tek derdimiz bu sorumluluğun hakkını verebilmek. Başkalarının başarısızlığı ya da dağınıklığı üzerinden prim yapmak değil kendi ilkelerimizle, kendi prensiplerimizle sadece hedefimize kilitlenerek mesleğimizin ve meslektaşlarımızın enerjisini bu ülkenin hizmetine sunabilmek en büyük amacımız.
Biz aylar önce “Bir Meslek Tek Yürek” dedik ve bugüne kadar yaptığımız faaliyetlerimizde hiç bir zaman ayrım gözetmedik. Faaliyetlerimizde Paramedik arkadaşlarımızı asla ötekileştirmedik. Çünkü bizim niyetimiz halis duygularla mesleğimize, sağlık sistemine ve ülkemize hizmet etmekti ve bundan gayrı bir amaç asla gütmedik. Yeri geldi meslektaşlarımızın dertleriyle dertlendik, yeri geldi yapılan yanlışlar karşısında öfkelendik ama omuzlarımızdaki sorumluluk duygusu vakar bir duruş sergilememizin temelini oluşturdu. Biz popülist olamazdık (jet paramediklik konusundaki tavrımız ortada),kendi çıkarlarımız için kitlelerin duygularını istismar edemezdik(ambulans sürücülüğü konusundaki sorumluluk anlayışımız ortada),iki yüzlü riyakar olamazdık (İstanbul’da ne söylediysek, Diyarbakır’da, Trabzon’da, Hatay’da, İzmir’de de aynısını söyledik). Bu tutarlı çizgi etrafında ülkemizin her tarafında ilmek ilmek örülerek adeta bir kilimin desenleri gibi farklı görüş, düşünce ve karakterdeki insanların meslek ortak paydasında buluşup; her türlü ihtilafı bir kenara bırakarak yaptığı başarılı çalışmalar bugün taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmıştır.
Gittiğimiz her ilde, katıldığımız her toplantıda sadece paramedik arkadaşlarımızdan değil bu sistemde halen görev yapmakta olan sağlık memurları ve hemşirelerden bile başarılı çalışmalarımızdan dolayı tebrik ederek onları da temsil etmemizi isteyenler oldu. Bu bizim için bir onurdur. Uzun bir süreden beri paramedik arkadaşlarımız çalışmalarımıza üye olarak destek vermekte ve hatta İl Başkanı olarak, İl Yönetim Kurullarında aktif görev üstlenerek bu sorumluluğu bizimle paylaşmaktadır. Paramedik Habip Gostak’ın ATT DER’e yapmış olduğu çağrı bu taleplerin yüksek tondan dile getirilmesidir ki bizler uzun süreden beri bu taleplere muhatap olmaktayız ve hatta aralık ayında yaptığımız Genel Kurulda da benzer talepler dile getirilmişti.
Sosyal medyada yapılan tartışmaların bizi üzen tarafı ise eleştiri ile hakareti birbirinden ayırmadan yapılan yorumlar olmuştur. Eleştiriye her zaman tahammülümüz var ama hakarete asla. Tartışma kültürünü de, eleştiri sınırlarını da içselleştirerek mesleğimize ve sağlık sistemine daha fazla katkıda bulunmalıyız.
Bizim yolumuz kavga ve nefret tohumları ekmek değil; sevginin, birlik ve beraberliğin, diğergamlığın hakim olduğu bir sivil toplum örgütünde bu ülkeye hizmet edebilmektir. Yunusun ifadesiyle:
Ben gelmedim kavga için
Benim işim Sevgi için
Dostun evi gönüllerdir
Gönüller yapmaya geldim.
Gönüllere girebilmektir aslolan. Daha fazla seviyesiz tartışmaların yapılmaması için yapılan bir çağrıdır bu. Konu ATT DER tarafından hassasiyetle değerlendirilecek olup gerek Yönetim Kurulumuzda gerekse İl Yönetim Kurullarımızda bu konu değerlendirilerek en kısa sürede kamuoyu bilgilendirilecektir. Biz hiç bir zaman sorumluluk almaktan ve görevden kaçmadık. Yeter ki içerisinde samimiyet olsun, bu güzel ülkeye hizmet etmek olsun. Bu kararı hep birlikte vereceğiz ve KARAR NE OLURSA OLSUN biz dün olduğu gibi bugünde, yarında kurtarılacak hayatlar adına canla başla mücadeleye devam edeceğiz.
Yaşar GÖKBAYRAK
ATTDER GENEL BAŞKANI
