Gökbayrak, Yenigün TV’de Gündemi Değerlendirdi

Belma Şahaner’le Ege’nin Gündeminin bu haftaki konuğu Acil Tıp Teknisyenleri Derneği Genel Başkanı Yaşar Gökbayrak oldu.

Gökbayrak mesleklerinin sorunlarını anlatarak, çözüm konusunda geliştirdikleri projeleri anlattı.

Yenigün Gazetesindeki Genel Başkanımızın demeçleri aşagıdadır. Tv yayın akışı ayrıca yayınlanacktır.

252548421

Yenigün TV’de yayınlanan ‘’Belma Şahaner’le Ege’nin Gündemi” programının bu haftaki konuğu Acil Tıp Teknisyenleri Derneği Genel Başkanı Yaşar Gökbayrak oldu. Gökbayrak mesleklerinin sorunlarını anlatarak, çözüm konusunda geliştirdikleri projeleri anlattı.

Genç ve dinamik bir meslek grubunun Genel Başkanısınız. Öncelikle sizi tanıyalım.

Aydın Nazilli Sağlık Meslek Lisesi mezunuyum. Acil Tıp Teknisyeni olarak İzmir 112’de görev yapmaktayım. Aynı zamanda da genç ve dinamik bir meslek grubu olan Acil Tıp Teknisyenlerinin tek sivil toplum örgütü olan ATT-DER’in Türkiye genelinde Başkanlığı’nı yürütmekteyim.

53 ilde temsilcilik Derneğin kurulma amacı nedir?

Bizler genç ve dinamik bir meslek grubuyuz. Mesleğimizin çok köklü bir geçmişi ve tarihi bulunmamaktadır. Bizler ilk mezunlar olarak ilk mezun olduğumuz dönemlerde çok sıkıntılar yaşadık. Gerek özelde gerek kamuda mesleğimizi yeterince ifade edemedik. Meslektaşlarımızın neler yapacağını çok fazla anlatamadık. Kamuda ve özel sektörde özellikle ilk mezunlarımız iş bulmakta ciddi sıkıntılar yaşadı. Bizler de bir avuç meslek sevdalısı, İzmir’de biraraya gelerek mesleğimiz adına, ülkemizde acil sağlık hizmetlerini sunma adına neler yapabiliriz diye tartıştık ve 2006 yılında ATT Derneği’ni kurduk. Dernek olarak meslektaşlarımızın sıkıntılarını resmi anlamda ifade etmeyi ve ülkemizde insanlarımıza hak ettiği, uluslararası standartlarda bir acil sağlık hizmetinin sunumuna katkıda bulunmayı hedefledik. Ve geçen yedi yıllık boyunca Türkiye’nin her tarafında örgütlenmemizi tamamladık. Yaptığımız eğitimlerle sosyal aktivitelerle her iki yılda bir düzenlediğimiz sempozyumlarla ve bilimsel faaliyetlerle, panellerle hem mesleğimize hem de ülkemiz acil sağlık hizmetine katkıda bulunmaya devam ediyoruz. Ülkemizin 53 ilinde temsilciliğimiz bulunmaktadır. Son yaptığımız genel kuruldan sonra da illerde sadece bir temsilci değil, az 5er kişilik yönetim kurulları oluşturmaya başladık. bugune kadar da 40 ilimizde bu örgütlenmeyi sağladık. Üye sayımız 3 bini yakın.

Hatanın telafisi yok Dernek olarak yaptığınız faaliyetler nelerdir?

Bizim dernek olarak en önemli faaliyetlerimizden bir tanesi mezuniyet sonrası eğitimler. Bizim mesleğimiz hakikaten çok önemli bir meslek çünkü bizim mesleğimizde hatanın telafisi yok. Maalesef bizim meslektaşlarımızın yapacağı hataların maliyeti kaybedilecek yaşamlardır o nedenle diyoruz ki biz acil tıp teknisyenleri kendilerini çağın gereklerine uygun şekilde en iyi şekilde yetiştirmek zorundadır. Ve bugüne kadar da ülkemizin her bölgesinde binlerce vatandaşımıza mezuniyet sonrası eğitimler düzenledik. Ve her iki yılda bir sempozyumlar düzenliyoruz. Bu yılsonunda da ülkemizde ilk defa gerçekleştirilecek olan 1. Uluslararası bir Kongresi’nin hazırlıklarını yapıyoruz. Yine mesleğimizle ilgili paneller düzenliyoruz. Sosyal aktivitelerle genç ve dinamik meslek grubu olan meslektaşlarımızı biraraya getirerek onların tanışmasına birlik ve beraberlik atmosfer oluşturmasına katkıda bulunuyoruz. Mesleki anlamda özlük hakları anlamında da dernek olarak faaliyetlerde bulunuyoruz. Geçtiğimiz yıl riskli bilimle ilgili bir çalışma başlatarak cumhurbaşkanıyla görüştük. Cumhurbaşkanımızın olumlu görüş bildirmesiyle oluşturan bir kamuoyu desteğiyle bugün, 112 çalışanları riskli birim kategorisine alınmıştır.

Risk tazminatı-  Nedir riskli birim?

Bizler sahada görev yapıyoruz. Acil çağrı gelir gelmez adresi alıyoruz ve gittiğimiz yeri bilmeden bizleri kimlerin, nelerin beklediğini bilmeden insanlara yardım edebilmek amacıyla olay yerine gidiyoruz. Ve gittiğimiz yerlerde zaman zaman saldırılara maruz kalıyoruz, darp ediliyoruz, fiziksel ya da sözel şiddete maruz kalıyoruz. Ama maalesef 112 çalışanları geçtiğimiz yıla kadar riskli birim tazminatından faydalanamıyordu. Bizim yaptığımız girişimler sonrasında da döner sermayede de bir risk tazminatı artışı sağlandı. Ve biz bunun yeterli olmadığını düşünüyoruz, bunu her platformda dile getiriyoruz

ATT çalışanları 19-20 yaşında mezun olup ambulans kullanmak zorunda kalıyorlar. Bu konu ile ilgili yaşadığınız sıkıntılar nelerdir?

Her meslek grubunun kendine özgü sıkıntıları vardır. Bizde yeni bir meslek grubu olmamız nedeniyle ciddi anlamda sıkıntılarımız var. Köklü meslek gruplarına baktığımızda tarihsel süreç içerisinde onların sorunlarını bir nebze de olsa çözdüklerini görüyoruz. Bizler de arkamızdan gelen genç meslektaşlarımıza daha uygun çalışma ortamları bırakmak adına mücadelemizi sürdürüyoruz. Baktığımızda bugün ambulanslarda 2004 yılından itibaren sağlık personelleri ambulansları kullanmaya başladı. İlk etapta paramedik arkadaşlarımız bu sürücülük görevini üstlendi. 2007 yılından itibaren de acil tıp teknisyenleri ambulans kullanmaya başladı. Burada bizimle ilgili en ciddi sorun 19 -20 yaşında mezun olan arkadaşımızdan ambulans kullanmasını beklemek ciddi sıkıntılar doğurmaktadır. Gerek İzmir’de gerek ülkemizin değişik yerlerinde bayan arkadaşlarımızda ambulans kullanmaktadır. Zaten meslek grubumuza baktığımızda bayan oranının çok yüksek olduğunu görüyoruz. Ve bu arkadaşlarımızda gerek olduğunda ambulans kullanıyorlar. Ambulans kullanmakla ilgili bizim başından beri dernek olarak sorumluluk anlayışıyla yaklaşıyoruz. Ambulans kullananların sağlık personeli olmasını biz dernek olarak destekliyoruz. Bunun sahada gerek çalışanlar açısında gerekse hastalar açısından son derece faydalı olacağını düşünüyoruz. Bunun da belli bir kriterinin olması gerektiğini her platformda dile getirdik. Ama bugüne kadar bununla ilgili çok ciddi bir kazanım elde edemedik. burda bakanlığın biraz daha duyarlı olması gerektiğini düşünüyoruz. 18 19 yaşındaki kardeşimizin de ambulans kullanmak zorunda olması hem bizim açımızdan hem sahada vatandaş açısından sıkıntı doğurabilmektedir. Ambulans kullanan ATT’lerle ilgili ciddi düzenlemeler olması gerektiğini düşünüyoruz. Ambulans kullanan kullanmayan sağlık personeli arasında bir ayrımın yapılması gerektiğini ambulans kullanarak risk üstelenen çalışanlarımızın bunun maddi olarak karşılığının alması gerektiğini düşünüyoruz.

Meslek gurubu olarak önemli ikinci sorunumuz da şu: Bizler sağlık meslek lisesi mezunuyuz ve mesleki kariyer anlamında iki yıllık önlisans bölümüz var. Meslektaşlarımızın hepsi iki yıllık önlisans bölümünü okumak istediklerini görüyoruz. Ancak maalesef şu anki yapıda yeni mezunlar bu bölümü okuyabiliyor ve eski mezunların okuması imkânsız hale geldi. Biz bununla ilgili geçtiğimiz yıllarda sağlık bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunduk. Meslektaşlarımızın öğrenim sorununu çözmek amacıyla üniversitelerle bakanlık arasında bir protokol imzalanarak bu bölümü okumalarına imkân sunmayı hedefledik. Okul sayısı sınırlı olduğu için, şu anki yapı bizim meslektaşlarımızın okumasını imkânsız hale getirdi. Arkadaşlarımızda kendini geliştirme mesleğinde ilerleme anlamında bu bölümü istiyorlar. Zaten okumak bir bireyin en doğal hakkıdır. Ve biz bununla ilgili bakanlığımızın üniversitelerle görüşerek bir protokol çerçevesinde şu an çalışan, mezun olmuş binlerce meslektaşımızın da bu önlisans bölümünü okuması gerektiğini düşünüyoruz. Dernek olarak bu konudaki çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Şiddet uygulayanlar tutuklu yargılanmalı

Sağlık personelinin son günlerde yaşadığı şiddet olayları hakkında dernek olarak ne düşünüyorsunuz?

Şiddet maalesef son günlerde sağlık çalışanları arasıda gündemi oldukça meşgul etmektedir. Tabii toplumun her kesimi de artan bir şiddet görüyoruz. Sağlık Bakanlığı da zaman- zaman bu konuyla ilgili çalışmalar yapıyor tedbirler alıyor. TBMM’de bununla ilgili bir komisyon kuruldu ve geçtiğimiz günlerde komisyon çalışmalarını tamamlayarak konu ilgili bir rapor hazırladı.

Şiddetle alakalı bugüne kadar çok şey söylendi belki bütün kelimelerde tüketildi ama biz diyoruz ki şimdi söylem zamanı değil, yapılan çalışmaların eyleme dönüşme zamanı. Bir vatandaş geliyor sağlık çalışanını darp ediyor ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılıyor. O vatandaş etrafına başkalarını toplayıp tekrar o sağlık personeline şiddete teşebbüs edebiliyor. Bunun sebebi caydırıcı bir ceza olmaması. Biz diyoruz ki sağlık çalışanına şiddet uygulayanlar mutlaka tutuklu yargılanmalı. Cezaları ertelenmemeli..2 yılın altında ceza aldıkları için maalesef cezalar erteleniyor. Ve bu şiddet uygulayanın yanına kar kalıyor gibi bir imaj oluşuyor. Ve hatta şiddet uygulayan kişinin sosyal güvencesinin 6 ay ya da 1 yıllık bir süreyle askıya alınması şiddet olaylarına karşı caydırıcı bir tedbir olacak diye düşünüyoruz. Dernek olarak konu ile ilgili Sağlık Bakanlığı’na ve İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’ne bu konudaki taleplerimizi ilettik.17 Mayıs tarihinde Adana’ da panel düzenleyeceğiz.

Paylaş