Silah Değil Can Taşıyoruz!

Değerli basın mensupları ve Türkiye kamuoyuna;

Bilindiği üzere sınır komşumuz Suriye’de savaş iç savaş devam etmekte, insanlar yaralanmakta ve hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde bu savaştan en çok etkilenen ve üzerine en çok görev düşen hiç şüphesiz sağlık personelleridir, 112 Acil Ambulans ekipleridir. Çünkü hastayla ilk karşılaşan, ilk acil müdahalede bulunan, sıcak bölgede çalışan olay yerinin nabzını tutan 112 Acil Ambulans ekibidir. Kimi zaman ateş hattına girerek, kimi zaman kavganın arbedenin içinde kalarak ve her zaman umudu tükenmiş hasta yakınlarına umut olarak 7 gün 24 saat hizmet veren 112 ekipleri bu zor şartlar altında evlerine helalinden bir ekmek götürebilmek için fedakarca çalışmaktadır.

Ne yazık ki son zamanlarda 112 ekiplerine sözlü, fiili şiddet gösterileri ve akıl almaz hakaretler şaşırtıcı bir şekilde artmıştır. Gittikleri olay yerinde kendini savunacakları hiçbir ekipmanı olmayan 112 ekipleri olay yerindeki psikolojisi bozuk vatandaşlar tarafından açık hedef halini almaktadır. Güvenlik ekiplerinden çekinen vatandaşlar içindeki acının hırsını, savunmasız olan acil sağlık ekiplerinden çıkarmakta ve onlara adeta bir suçluymuş gibi hüküm giydirmektedir. Amacı sadece müdahalede bulunduğu hastanın hayatını kurtarmak, iyileşmesini sağlamak olan 112 ekipleri tüm bunlar yetmiyormuş gibi bir de iftiraya uğramaktadır. İçinde yardıma muhtaç hastadan başka bir şey taşımayan ambulanslar çeşitli ithamlara maruz kalmaktadır. İftiralara göre ‘’ambulanslarda silah ve erzak sevkiyatı yapılmaktadır’’. Bu iddiaların sahipleri henüz bunu ispatlayamamışlardır. İddiaları iftiraya dönüşen bu kesimler kendilerini avutmak, iddialarını doğrulatmak adına hasta taşıyan bir ambulansın önünü kesmiştir. Harbiye’de yaşanan olayda bir grup vatandaş silah taşıma iddiasıyla ambulansın önünü kesmiş, içindeki ‘’terörist’’ olarak itham ettikleri yaralıya ve ona müdahale ettiği için de ambulanstaki sağlık ekiplerine sözlü ve fiili şiddette bulunmuştur. Ambulansı didik didik ederek aradığını bulamayan vatandaşlar hırsını sağlık ekipleri ve yaralıdan çıkarmıştır. Yaralı kişi kimilerine göre ‘’terörist’’, kimilerine göre ‘’özgürlük savaşçısı’’ olabilir. Ama bir sağlıkçıya göre o yaralı ‘’yardıma muhtaç bir insandır’’. Bu bilinçle insanları dil, din, ırk, mezhep, ideolojik görüş ayrımı yapmadan yardıma muhtaç herkesin yanında olan 112 Acil Sağlık ekipleri hiç hak etmediği ithamlara ve şiddete maruz kalmıştır. Hatay birçok medeniyetin birçok etnik ve ideolojik unsurun kardeşçe yaşadığı nadir yerlerden biridir. Bu olay Hatay’a yakışmamıştır. Ambulanslarda silah taşındığını iddia eden vatandaşlar şunu unutmamalıdır ki o ambulanslarda kendi etnik kesiminden sağlıkçılarda çalışmaktadır. İddia edildiği gibi bir silah taşıma durumu olsa en başta o ambulans personeli buna karşı çıkar. İşte bu durumda da iddiaların ne kadar asılsız olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu iftiraların haricinde de hiçbir sebep sağlıkçıya şiddeti aklayamaz. Şiddete maruz kalan sağlık personeli fiziksel travmadan daha çok psikolojik travmayı atlatamamakta; ailesinde, işinde, sosyal hayatında sağlıklı bir birey olmaktan uzaklaşmaktadır. Bu hallerin derhal önüne geçilmesi ve personelin moralinin yükseltilmesi için gereken adımlar atılmalıdır. Hatay’da uzun bir süredir bu gergin ortamda acil sağlık hizmeti sunan gerek Hatay 112 ,gerekse farklı illerden gelen sağlık çalışanlarını büyük özverilerinden dolayı tebrik ediyor; bu menfur saldırıların önlenmesi için görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşma gereği duyuyoruz:

• Şiddet uygulayan kişiler caydırıcı bir şekilde cezalandırılmalıdır.
• Şiddete maruz kalan sağlık ekibi izne ayrılmalı, fiziksel ve psikolojik tedavisi yapılmalıdır.
• İl Ambulans Servisi Başhekimliği ve Emniyet güçlerinin ortak olarak belirledikleri bölgelere ambulans ekibine birde emniyet ekibi tahsis edilmelidir.
• Olay yerinde emniyet ekiplerinin olmadığı durumlarda 112 ekibinin kendini savunabilmesi, şiddeti uzaklaştırabilmesi için her 112 ekibine biber gazı spreyi ve kullanma hakkı verilmelidir.
• Sıcak bölgede, bombaların patladığı yaralıların paramparça olduğu yerlerde çalışan personele ek ödeme yapılmalı, belli aralıklarla bölgedeki ekipler değiştirilmelidir.
• Hatay’daki sivil toplum kuruluşları, sendikalar, belediye başkanları ve ilgili kişiler bir araya getirilerek bölge halkı 112 ekipleri hakkında bilgilendirilmeli, sağlıkta şiddete karşı bir platform oluşturulmalıdır.
• Ambulansın önünün kesilip arandığı bölgelerde halkın ileri gelenleriyle, bağlı bulundukları kuruluşlarla görüşülmeli ve şiddete karşı mutabık olunmalıdır.

Canını dişine takarak gece gündüz demeden hizmet eden 112 Acil Ambulans ekipleri hak ettiği sevgi ve saygıyı görmelidir. Can taşıyan insanların canına kastetmek canilikten başka bir şey değildir. Siz değerli basın mensupları aracılığıyla Türkiye kamuoyuna buradan bir kez daha duyuruyoruz ki;‘’BİZ 112 EKİPLERİ OLARAK AMBULANSLARDA SİLAH DEĞİL CAN TAŞIYORUZ’’! Bu olumsuz şiddet ortamının ayrıştırıcı davranışların bir an önce ortadan kalkması dileğiyle siz değerli basın mensuplarına sağlıklı ve huzurlu günler diliyor, sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Burhan DAŞKIN
Acil Tıp Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği Hatay İl Başkanı

Paylaş