ATTDER’den Son Söz Gazetesine Tekzip

SON SÖZ GAZETESİ’NE

19 Eylül 2016 tarihinde “Ambulans Terörüne Kim “Dur” Diyecek?” başlığı ile yayımlanan Nuri Kayış imzalı köşe yazısının gerçekleri yansıtmadığı ve maksadını aştığı belirlenmiştir. Bu çerçevede; kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini sağlamak üzere, aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur:

Söz konusu köşe yazısının içeriğinde; egolarını tatmin etmek isteyen ambulans şoförlerinin sirenleri sonuna kadar açıp hiçbir trafik kuralı dinlemeden kentlerin yollarında cirit attığı, sorumsuz ambulans şoförlerinin kendilerine tanınan imtiyazı sonuna kadar sömürdüğü ve insafsızca istismar ettiği ve yasalar geçiş üstünlüğü tanıdığı için trafik polislerinin, diğer araç sürücülerinin ve yayaların ses çıkaramadığı belirtilmiştir. Ayrıca bazı kaza örnekleri ile birlikte, acil serviste görev yaptığı belirtilen bir doktor referans gösterilerek genellikle odacı ve hasta bakıcıların ambulans şoförü olduğu, ağır olarak ifade edilen vakaların apar topar hastaneye taşındığı ve bunun sebebinin de ambulanslarda genellikle genç ve tecrübesiz doktor ve hemşirelerin görev yapması gösterilmiştir.

Ülkemizde ambulansların ve diğer acil araçların geçiş üstünlüğü 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliği ile belirlenmiş olup, ilgili mevzuata göre;

• Ambulanslar geçiş üstünlüğüne sahip araçlar arasında ilk sırada yer almaktadır.
• Sadece görev halindeyken geçiş üstünlüğü hakkına sahiptir.
• Bu hak, halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmamak şartı ile kullanılır.
• Zorunluluk olmadığı hallerde geçiş üstünlüğünü kullanmak yasaktır.
• Zorunluluk olmadığı hallerde geçiş üstünlüğü hakkını kullanan sürücüler 1800 TL para cezası ile cezalandırılır.

Mevzuattan da anlaşıldığı üzere ambulansların kontrolsüz ve denetimsiz bir geçiş üstünlüğü yoktur. Ambulans kazaları dünyanın bütün ülkelerinde görülmekle birlikte, acil hastalara en kısa sürede ulaşarak müdahale etmek ve gerektiğinde hastaların bir sağlık kuruluşuna naklini gerçekleştirmek için yoğun çaba gösteren ambulans ekiplerinin kaza yapmasında sürücülük becerilerinin yanında trafik yoğunluğu, trafikteki diğer araç sürücülerinin duyarlılığı, yol ve hava şartları vb. birçok çevre faktörünün de etkisi bulunmaktadır.

Ülkemizde 112 ambulanslarında 2003 yılından itibaren acil tıp teknisyeni ve paramedikler görev almaya başlamış olup; 26 Mart 2006 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan “Ambulans ve Acil Bakım Teknikerleri ile Acil Tıp Teknisyenlerinin Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Tebliğ” ile aşağıda belirtilen eğitim programları meslektaşlarımızın zorunlu eğitim programları arasında yer almaktadır:

• Ambulans Kullanımı ve Bakımı Eğitim Programı
• Temel Eğitim Programı
• Erişkin İleri Yaşam Desteği Eğitim Programı
• Çocuk İleri Yaşam Desteği Eğitim Programı
• Travma İleri Yaşam Desteği Eğitim Programı

112 Acil Sağlık Hizmetlerinde görev yapan acil tıp teknisyeni, paramedik, hemşire, sağlık memuru, doktor, sürücü vb. tüm personel hasta sağlığı ve güvenliğini düşünmekte, mesleğinin gerektirdiği özeni tüm riskli çalışma ortamına rağmen vermektedir. Ayrıca trafik kazaları, ateşli silah yaralanmaları vb. olaylarda112 çalışanlarının nasıl fedakarca çalıştığına en yakın tanıklık eden meslek gruplarından birisi de basın mensuplarıdır.

112 Acil Sağlık Hizmetleriyle ilgili yaşanan veya yaşanması mümkün olan olumsuz bir olayda sorunun tespiti ve çözümü için gerekli tüm yasal yollara başvurulabilir. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin hızla tırmandığı günümüzde “Ambulans” ile “Terör” kelimeleri yan yana getirilerek yazılan, 112 çalışanlarına karşı toplumda güven ve itibar kaybına yol açabilecek ve hedef gösterilmesine neden olacak ve gerçeği yansıtmayan bu köşe yazısının gerçek dışı niteliğini kamuoyu ile paylaşma gereği duyuyoruz.

Sonuç olarak, söz konusu bilgilerin yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde düzeltilmesini ayrıca bu açıklamanın 5817 sayılı Basın Kanunu’nun 14. maddesine istinaden aynı sayfada, aynı başlık altında yayımlanmasını kanuni haklarımız saklı kalmak suretiyle rica ederim.

Paylaş